Herkesin her konuda uzman olduğu şu sosyal medya popüleritesi ile dolu günlerde kalp ve
damar sağlığı hakkında milyon tane bilgi ve kirli bilgi var. Araştırmaların devam ettiği
konularda dahi çok keskin ifadeler görüyorum. Bu doğru değil. İşte kalp hastalıkları ile ilgili
doğru bilinen yanlışlardan bazıları:
1-Her Sol Kol Ağrısı Kalp Krizi Midir?
Sol kola vuran ağrının temel nedeni genelde kas ağrısı ve sinir sıkışmalarıdır. Özellikle gün
içerisinde sol elinizi, kolunuzu kullanarak günlük aktivitelerinizi yapıyorsanız
endişelenmeyin, ağrının nedeni genellikle kalp değildir.
Ancak aşağıdaki durumlarda derhal tıbbi yardıma başvurulmalıdır:
Kol dinlendirildiği halde kol ağrısı birkaç dakika içinde kötüleşme
Göğüste baskı, sıkışma, yanma, dolgunluk, ağrı gibi rahatsızlıklarda giderek artma
Aralıklı rahatsızlık – göğüsteki ağrı gelir ve gider
Nefes darlığı veya nefes almada zorluk
Genellikle hazımsızlıkla ilişkili belirti veya semptomlar
Ani başlayan soğuk terlemeler
Kızarma
Baş dönmesi
Kusma veya mide bulantısı
2-Sola Yatmak Kalbi Sıkıştırır Mı?
Kalp rahatsızlığınız varsa sol tarafınıza yatmaktan kaçınmak isteyebilirsiniz. Bu tarafta
uyumanın kalbinizi göğsünüzde yeniden konumlandırıp elektriksel aktivitesini
değiştirebileceği düşünülüyor. Bu etkinin endişe yaratacak kadar büyük olup olmadığı henüz
belli değil.

Sol tarafına yatan kişiler son araştırmalarda vektör kardiyografi görüntüleme tekniği ile
incelendiğinde elektriksel aktivitedeki değişiklikler uyurken sola yatan bireylerin kalbinde
kayma ve dönme ile ilişkilendirilmiştir. Fakat sol tarafa yatmak kalbin elektriksel aktivitesini
değiştirebilse de, kalp hastalığı yoksa kalp damar rahatsızlığını geliştirdiğine dair bir veri
yoktur.
3-Covid Aşıları Kalp Krizini Artırdı Mı?
Covid-19 aşısı olan kişilerde, kalp krizi ve felç de dahil olmak üzere virüsün neden olduğu
diğer ciddi kalp komplikasyonlarına yakalanma riskinin daha düşük olduğu bildirilmektedir.
10 milyonu aşılı 10 milyonu aşısız kişinin verilerinin analiz edildiği yeni bir araştırmada, aşı
yaptırmanın Covid sonrası akut (30 gün) ve subakut (30 ila 365 gün) dönemde kalp
yetmezliği ve tromboemboli dediğimiz pıhtı atması riskinini önemli oranda azalttığı
görülüyor. Tabi ki bu çalışmaya dahil edilen Dünya popülasyonunda ki yaşam tarzı faktörleri
sonucu ciddi anlamda etkiliyor.
Eğer Covid-19 sonrası veya aşı sonrası pıhtılaşma problemleri meydana geldiyse kan
sulandırıcılar kullanılabilir. Ancak bununla ilgili rutin bir tedavi yok. Aspirin gibi yaygın
olarak kullanılan kan sulandırıcılar mutlaka hekim kontrolünde, gerekli görülür ise
kullanılmalıdır.


4-Kalp Hastaları Egzersiz Yapabilir Mi? 
Poliklinikte en çok gelen sorulardan biri bu! Esas olarak kalp hastaları egzersiz yapmalı.
Ancak tabi ki hangi tür egzersiz yapabileceklerini kalp kontrolü sonrası Kardiyoloğu ile
konuşmalıdır.
Tansiyon kontrolü olmayan kişiler ( sistolik kan basıncı 160 üzeri olanlar) kan basıncı kontrol
altına alınana kadar yüksek-yoğunluklu egzersiz yapmamalı
Ciddi aort darlığı olanlar yarışmalı veya eğlence amaçlı orta yoğun egzersiz yapmamalı
Ritm bozukluğu olan ve güçlü kan sulandırıcı kullananlar vücudun doğrudan temas aldığı ya
da travmaya eğilim yapacak sporlardan kaçınmalı
Yüksek risk işaretleri olan hipertrofik kardiyomiyopati hastaları yüksek yoğunluklu egzersiz
yapmamalı

Genotip pozitif, fenotip negatif aritmojenik kardiyomiyopati hastaları yüksek yoğunluklu
yarışmalı ve eğlence amaçlı spor etkinliklerine katılmamalı


5-Hapşırırken Kalp Durur Mu?
Peş peşe hapşıranlar ne yapsın? Bu ciddi anlamda bir efsane! Kalp atış hızınızı kontrol eden
elektrik sinyalleri, hapşırdığınızda meydana gelen fizyolojik değişikliklerden etkilenmez.
6- Kalp Hastaları Kırmızı Et ve Yumurta Yiyebilir Mi?


İnsan vücudu, 1 adet yumurtadaki kolesterolün yaklaşık 3 katını kendisi üretir. Kolesterol
yüksekliği olsa da bu bireyler günde 1-2 adet yumurta yiyebilir. Ancak beslenmesindeki
kolesterol getirisi olan diğer gıdalarda kontrol altında olmalıdır. Türk toplumu olarak peynire
düşkünlüğümüz çok yüksek. Kolesterolün suçlusu yıllarca yumurta olarak görüldü ama peynir
tüketiminiz ne seviyede?
Kolesterolün bir diğer suçlusu ise “kırmızı et”. Et, doğadaki en besleyici, en kaliteli protein
kaynaklarından biridir. Ancak tahıl yemleriyle beslenen hayvan eti değil doğal ortamda
otlayan yayılan hayvan etini öneriyoruz. Harvard Üniversitesi’nde yapılan yeni bir
araştırmada protein ihtiyacını et ve süt ürünlerinden karşılayan kadınların yaşlandıkça sağlıklı
kalma oranının %6 azaldığı bulundu. Bununla birlikte daha fazla bitkisel protein tüketen
kadınların sağlıklı yaşlanma oranının %46 daha fazla olduğu tespit edildi. Haftada en fazla 2
gün kırmızı et, en az 2 gün yağlı balık en az 2 günde kurubaklagil ve diğer bitkisel proteinden
kaynaklarını tüketmeye özen göstermelisiniz.


7- Kolesterol Sadece Kilolu ve Orta Yaşlı Bireylerde Mi Olur?
Aşırı kilolu kişilerin yüksek kolesterole sahip olma olasılığı daha yüksektir, ancak zayıf
insanlar da bundan etkilenebilir.
Kilonuz, fiziksel aktiviteniz ve diyetiniz ne olursa olsun kolesterolünüzü düzenli olarak
kontrol ettirin.
“Orta yaşa kadar kolesterolünüzü kontrol ettirmenize gerek yok”: Bu kocaman bir yanılgı!

Amerikan Kalp Derneği, 20 yaş ve üzeri tüm yetişkinlerin, risk düşük kaldığı sürece her dört
ila altı yılda bir kolesterollerini (ve diğer risk faktörlerini) kontrol ettirmelerini önermektedir.
Kardiyovasküler hastalık ve felç riskinizi belirlemek için sağlık uzmanınızla birlikte çalışın.


8- Sadece Yaşlılar Mı Kalp Hastası Olur? Gencim Seni Yenerim Diyebilir Miyiz?
Gençken sağlığınız konusunda proaktif olmak her zaman iyi bir fikirdir. Ancak konu kalp
sağlığı olduğunda bu çok daha önemlidir.  Yapılan bir araştırmada binlerce kalp krizi
nedeniyle hastaneye kaldırılanların yüzde 30’unun 35 ila 54 yaş aralığında olduğu tespit
edildi. Bu uzun vadeli çalışma gençlerin kalp hastalığa sebebiyle hastaneye yatışlarının da
arttığını ortaya çıkardı.
9-Cep Telefonunu Kalbe Yakın Tutmak Ritim Bozukluğu Yapar Mı?
Öncelikle cep telefonunu gömlek cebinde tutmanın, telefonun titreşimleri ve kalp atışı
arasındaki rezonans nedeniyle kalp krizine neden olabileceği fikrini destekleyen hiçbir
bilimsel kanıtın şu anda mevcut olmadığını belirtelim. Araştırmalar cep telefonu kullanımı ile
artan kalp krizi riski arasında doğrudan bir bağlantı bulamadı. Cep telefonlarının sağlık
üzerindeki etkilerini araştıran araştırmaların çoğunluğu kalp sağlığından ziyade kanser riski
ve üreme sağlığı gibi konulara odaklanıyor.
Ama cep telefonu yüzünden gece mavi ışığa uzun süre maruz kalıyorsanız, cep telefonuna
bağlı kalıp hareketsiz yaşıyorsanız, başınızı telefondan kaldırmıyorsanız, telefona dalıp ne
yediğinizin farkında değilseniz ritim bozukluğu kenara dursun birçok kalp damar hastalığına
davetiye çıkarırsınız!
10- Genetik Yatkınlık Varsa Kalp Problemlerini Önlemenin Hiçbir Yolu Yok Mudur?
Ailede kalp hastalığı öyküsü olduğunu öğrendiğinizde, önlemenin hiçbir yolu olmadığına
inanıp cesarette kırılma yaşamak “aman ye gitsin, aman iç gitsin” demek kolay yol! Önleyici
tedbirler (sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite, yeterli vitamin/mineral alımı, yeterli uyku,
düzenli, stres yönetimi gibi) özellikle ailesinde kalp hastalığı öyküsü olan kişiler için hayat
kurtarıcıdır.

11-Kalp Hastalığı Erkek Hastalığı Mıdır?
Muhtemelen bunu daha önce duymuşsunuzdur ve bunun bir efsane olduğuna şaşırmış
olabilirsiniz. CDC, kalp hastalığından neredeyse erkekler kadar kadınlarında öldüğünü
bildiriyor. Kalp ve damar hastalıkları kadınlarda daha sessiz ilerler ve özellikle menopoz
sonrası risk artar. Kalp hastalığı ırk/eğitim düzeylerini orantısız bir şekilde etkileyebilir, ancak
esas olarak cinsiyet konusunda kördür.
12-İçki İçmek Esas Olarak Karaciğeri Mi Etkiler?
Ağır içki içmenin karaciğer üzerindeki etkisi bir sır değildir ancak aynı zamanda ciddi kalp
hasarına da neden olabilir. Amerikan Kalp Derneği’nin yaptığı bir araştırmada araştırmacılar,
aşırı alkol tüketiminin, belirtiler ortaya çıkmadan önce bile kalp dokusunda hasara neden
olabileceğine dair kanıtlar buldu. Ölçülü içki içmek, içki içmemekten iyi değildir!
13- Akıl Sağlığı Kalp Hastalığını Etkilemez!
Kalp hastalığını önlemenin yollarını düşünürken düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve sigara
içmemeyi öneriyoruz. Ancak çoğu kişi zihinsel sağlığın kalp sağlığına katkıda bulunan bir
faktör olduğunu düşünmüyor. Depresyonu olmayanları karşılaştıran bir çalışmaya göre,
depresif yetişkinlerde koroner arter hastalığına yakalanma olasılığı yüzde 64 daha fazla!